Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Muzaffer GÜNAY


YALNIZLAŞMANIN DAYANILMAZ  AĞIRLIĞI

YALNIZLAŞMANIN DAYANILMAZ  AĞIRLIĞI


                                              

                             Fert fert yalnızlaşmaktayız.  Bu hal ve gidişat  hiç de hayra alamet olmasa  gerek. Dahası  net olarak  can sıkıcı bir trend halinde gün be gün katmerlenen bir yalnızlaşma hali, bir içe kapanma psikozu.

                Psikolog, psikiyatrist olmaya lüzum yok. Durum ortada.

                Herkes  yalnızlıkta  yakınıyor. Komşuluk ilişkilerinin artık eskisi gibi sürüp gitmediği aşikar.

                Keza, akrabalık münasebetleri de aynı çizgide, gün gün sönmekte.

                Bizim nesil de aynı hastalıktan mustarip. Herkes  rahatsız. Gençlik sosyal medya ağının cazibesine kapılmış olup adeta savrulmaktadır.

                Fiziken bir arada olmak bir mana ifade etmiyor. Bir çok psikolojik rahatsızlık aldı başını gidiyor. Medyada  tanık olduğumuz trajik olaylar hepimizi bir şekilde etkiliyor, sarsıyor, savuruyor. En yakınlarının saldırısına maruz kalanlar hiç de az değil.

                Bu hazin gidişatın sebepleri her halde iki  noktada düğümleniyor.Biri  manevi tükeniş hali, diğeri  geçim sıkıntısı. Sabır ve kanaat gibi iki erdem neredeyse sözlüklerde kaldı. Maddi gücü olan da olmayan da her şeye sahip olmak şehvetine  kapılmış gidiyor. Oysa, madden  aynı güce sahip olması mümkün değil insanların. Hayatın gerçeği böyledir. Bunu kabullenmemek , daha baştan bir arıza halidir.

                Güvenme duygusu sosyal iletişimin olmazsa olmazıdır. Bireylerin birbirlerine karşı güven duygusunu yitirmeleri manevi bir fakirleşmedir.  İkircikli ilişkilerden sağlıklı bir iletişim dili çıkmaz. Bu durum, toplumsal ruh sağlığını ciddi manada etkiler. Nitekim olan da budur. Bakınız etrafınıza  görürsünüz.

                İstatistiklere  göre, toplumda  güven duygusu  yüzde dörtlere kadar düşmüş durumda. Bu bile başlı başına bir illettir, hastalıktır. Ayakta duramayan bir insan ne kadar çaresizse, güven duygusunu kaybeden de o derecede  manen hastadır.

                İçe kapanma durumu giderek artmakta.

                Gençler bu manada daha bir zor durumda. Sosyal medya ve teknolojik iletişim cihazları gençleri yalnızlık gayyasına çekmekte.

                Aile bireyleri arasında da  müzmin iletişim kopukluğu artık olağanlaşmış durumda. Telefonlar birer haberleşme aracı olmaktan çok, oyalanma aleti oldu. Ana babaların şikayetlenmeleri  had safhalarda.

                Maddi olarak sıkıntı  çeken milyonlarca ocak var. 2400 lira ile geçinmenin mümkün olmadığı bir ortamı yaşıyoruz. Bir de milyonlarca işsizi koyun yanına.

                Hasılı madden ve manen huzur yoksa, yalnızlaşmak kaçınılmaz olur.