Olsa ve sonrasında bitince görev, gidenler buralardan olsa da önce "ADAM" olmayınca ne giden, ne gelen fark etmez. Ayaklar gelir gider, ya giden o gönülleri o gidenler tekrar kazanabilirler mi?
Siz insanın namazına, içkisine, yaşamına bakmayın, o yüreğine bakın, birde karakterine öyle seçin, hangi makam olursa olsun.
Konuşur iken doğru mu, emanete sahip oluyor mu, helali haramı bilen mi, işte onlar bil de seç.
Siyasetçi olmak, donanıma, bilgiye "ADAM"a doğru koşar, zordur bu alan. Dürüst olmak, mert olmak, adaletli olmak, samimi olmak, yalaka olmamak, yani o makamda lider olmak, baş olmak...
Karakter yoksa tikdir et kov gitsin onu, dünyayı yaratan Rabbim iki yüzlü yaratıyor, biri yer yüzü, diğeri gökyüzü, ama insana bak kaç yüzlü..?
Siyasetçinin mirası hüzün dolu bakışlar olmalı, insanların umudu olacak bakışlar. Haysiyetli, kutlu, şerefli bir makama oradan kalkınca kirleten, sonrasında hatırlanmayan değil, bunu kirletmeyi Allah huzurunda göze almayan kişi olmalı.
Fırıldakları boş verin, yalakaları, makamını bilmeden boyun eğenleri, geçin onları, bilin ki onlar himmetle gelirler, bağımlı olurlar.
Oturdukları makamda, acıyı, yoksulu, işsizi, işçiyi, esnafı düşünmüyor da 5 yılda ne götürebilirimi düşünen şahsiyetsizlerin oralarda işi olmamalı, Allaha şükreden güzel yüreklere selam.
Bakın beyler her tuğladan duvar olmaz bunuda oraya, sırtını dayadığında anlarsın.
Bugün makamlar kirletme yeri değil, kirlerden arındırma yerleridir, ona layık kişileri seçin.
İster vekil, ister başkan, ister il başkanı..
Bu ile yakışan siyaset yapsın. Ordu sana aşığım..
Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe
