Bugün, 16 Nisan 2024 Salı

Mehmet Ali AYDIN


OKULLAR AÇILIYOR


"Bir milleti yok etmek isterseniz, askeri istilaya lüzum yoktur. Ona tarihini unutturmak, dilini bozmak,dininden soğutmak ve dolayısıyla manevi değerlerini ve ahlakını soysuzlaştırmak kafidir." (Peyami SAFA)

İlk ve orta öğretimde 18 milyondan fazla öğren ve bir milyon civarında öğretmen ve idareci ile 2019-2020 eğitim ve öğretim yılı başlıyor.

Bir milletin, devletin ve ülkenin geleceğinin inşası eğitim ve öğretimle mümkün. Kalite ne kadar yüksek olursa geleceğinizden o kadar emin olursunuz.

Fakat gel-gör ki ülkemiz için bundan bahsetmek pek mümkün görünmüyor. Uzun yıllar bu camianın içinde bulunmam, emekli olduktan sonrada yine eğitimle ilgili konularla ilgili olmam nedeniyle gördüğüm şu ki, eğitim sistemimizin adının milli ama kendisinin gayri milli olması nedeniyle, ülkemizin maddi ve manevi kalkınmasında faydalı olacak nesiller yetiştirme konusunda istenilen ve arzulanan sonuçları elde etmemiz yıllardır mümkün olmadı.

Böyle devam edersek de olması zor gözüküyor.

Eğitim ve öğretimin en önemli üç unsuru öğrenci, öğretmen ve velidir. Bu üç unsura yakından baktığımızda eğitimin durumunu görmeniz kolay olacaktır.

Öğrenci hedefsiz-amaçsız ve idealsiz, veli ilgisiz ve alakasız, öğretmen de dertsiz ve kaygısız olunca ortaya böyle bir manzara çıkıyor.

Eğitimin en önemli unsurlarından biri olan öğretmenlik mesleği ne yazık ki başta öğretmenlerin kendileri olmak üzere çeşitli nedenler yüzünden toplumda istenilen karşılığı bulmaktan uzaktır.

Eğitimin kalitesi öğretmenin kalitesi ile doğrudan ilgilidir. Bir zamanlar "hiç bir şey olamıyorsan bari öğretmen ol" felsefesi ile yetiştirilen öğretmenlerden ancak bu kadar kaliteli öğrenci alabilirsiniz.

Bu gün öğretmenlerimizin durumu çok daha içler acısıdır. Bir taraftan ideolojik saplantılı sendikalar ve mensubu öğretmenler, bir taraftan işinden çok politik tavırları ile dikkat çeken öğretmenler, öğretmenliği bir geçim kaynağı olarak gören ve meslek aşkından yoksun öğretmenlerle bu işin ancak bu kadar olacağını söylemek için çok fazla bilgiye sahip olmaya gerek yok.

Sosyal medya kullanan öğretmenlerin büyük çoğunluğu eğitim öğretimle ilgili paylaşım yerine mevcut iktidara küfür paylaştığını görmek, mesleğin durumunu görmek için yeterli.

Eğitimin en önemli unsuru olan disiplinin hak ile yeksan oluşu ayrı bir dert. Öğrenci karşısında hiç bir yaptırımı olmayan öğretmenden de bir şey beklemek de yanlış. Öğrencilerin öğretmenlerini şikayet hattı olan başka bir ülke var mı; bilemiyorum.

Özel okullara da bir paragraf açmak lazım, bunlar okul mu, yoksa ticaret hane mi? Bu ayırımın iyi tespit edilmesi lazım. Ayrıca kılık-kıyafet serbest olduktan sonra kimin ne olduğunu anlamak mümkün değil. Hele kız öğrencilerimizin kıyafetlerine bakın ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.

Öğretmenlerimizin kılık-kıyafeti ayrı bir komedi çoğunun kılık-kıyafeti kişiliğinin aynası ve ne yazık ki insan üzülüyor.

Neyse çok uzatmayalım nereden bakarsanız bakın eğitim sistemimiz dökülüyor ve milli bir nesil yetiştirmekten uzak. 

Yine de eğitim-öğretim yılının milletimize, devletimize, ülkemize, çocuklarımıza, ailelerine ve öğretim camiasına hayırlar getirmesini diliyorum