Bugün, 28 Mart 2024 Perşembe

Mehmet Ali AYDIN


NASIL BİR GENÇLİK

NASIL BİR GENÇLİK



İnsanlar çoğu zaman kendilerine ideal olarak belirledikleri insanları örnek alırlar. Örnek aldıkları insanlar gibi olmaya çaba gösterirler. Kendisi gibi olmak isteyen de mutlaka vardır. Ama hepimizde olan zengin olmak istediğimiz de “Vehbi Koç gibi olsam”, “Sakıp Sabancı gibi olsam”, deriz, şöhret konusu geldiğinde hepimizin aklında mutlaka meşhur olan biri gibi olmak, güzellik ya da yakışıklılık aklımıza geldiğinde bize mutlaka bir ismi çağrıştırır.
Ebeveynler de çocuklarını yetiştirirken, birileri gibi olmasını isterler. Genelde bu istekler olumlu yönde olur. Hepimiz geleceğimiz olan çocuklarımızın çok iyi insanlar olarak yetişmelerini isteriz. Fakat istemekle her şey bizim dediğimiz gibi olmaz. Bazen isteğimizin tamamen tersi çocuklarımız olabilir.
O zaman biz nerede yanlış yaptık sorusuna cevap aramalı ve yetiştirme şeklimizi değiştirmeliyiz.
Konuya nereden geldik; geçenlerde bir mahalle bakkalına gelen birisi veresiye defterini satın alarak, mahallelinin bütün borçlarını ödemiş. Bunun üzerine bizim yerel(!) basın “Robin Hood” benzetmesi yaparak, sanki bizde hiç örneği yokmuş gibi elin İngiliz kahramanına gönderme yapmış.
Örnekleri yanlış yerde ararsanız, örneklemeniz de yanlış olur. Çocuklarımız değerlerini öğrenemez tanıyamaz. Elhamdülillah biz Müslüman bir toplumuz, o nedenle bizim örneklerimiz de Müslümanca olmalıdır.
Bunu söylerken de yanlış anlaşılma olmasın. Biz insanlığa hizmet etmiş, iyi örneklik etmiş kişilerin inancına bakmayız, onlara da saygı duyarız. Teşekkür ederiz. Bizde yoksa onu da örnek alırız ama önceliğimiz biz olmalıdır. Aksi olursa kendine yabancı bir nesil yetiştirir ve geleceğimizi kaybederiz.
Adaleti anlatırken Hz. Ömer’i cömertliği anlatırken Hz. Osman’ı, İlim ve Kahramanlıkta Hz. Ali’yi, Pehlivanlığı anlatırken Hz. Hamza’yı, Sabrı anlatırken Hz. Eyüp Aleyhisselam’ı, Müslüman-Kafir demeden herkese sofrasını açan Halil İbrahim Aleyhisselam ve “Halil İbrahim sofrasını”, Kurtuluş gemisine davet ederken Nuh Aleyhisselam ve gemisini hatırlayan bir nesil yetiştirmeliyiz.
Hayvan hakları ve sevgisinden bahsederken, Kur’an da kendisinden bahsedilen Salih Peygamberin devesi, Ashab-ı Kehf’in köpeği, Ebu Hureyre’nin kedisi aklına gelen bir nesil yetiştirmeliyiz.
Teknik ve bilim denildiğinde “Şahi” adı verilen topları döktüren Fatih Sultan Mehmet, Yurdumuz aklımıza geldiğin Anadolu’nun kapılarını bize açan Alparslan Sultan, Haçlılarla mücadele deyince Selahattin Eyyübi, Sultan Kılıçaslan, Denizcilik denilince Barbaros Hayrettin, Siyasi deha denilince Abdülhamit Han’ı hatırlayan bir nesil yetiştirmeliyiz.
Örnekleri artırmak mümkün, Yüzyıllar boyu dünyaya nizam veren bir milletin çocukları kendi değerlerini bilmeli, tanımalı ve onları kendine örnek almalıdır. Aksi durumda geleceğimizin karanlık olacağını kestirmek için allame olmaya gerek yok.
Ne yazık ki, günümüz gençliğine baktığımızda, durum pek de parlak sayılmaz. Bütün dünyası internet, sosyal medya ve karşı cinsle olan ilişkilerle sınırlı olan bir gençlikle karşı karşıyayız. Bir cep telefonu ya da kız arkadaşı için vatanını satabilecek gençlerin olması üzerinde düşünülmesi gereken bir durumdur. Ülke batmış, yanmış, işgale uğramış umurunda olmayan bir gençlikle karşı karşıyayız haberiniz olsun.