Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Muzaffer GÜNAY


MİDYE- BALIK DEĞİL, PLASTİK TÜKETİYORUZ

MİDYE- BALIK DEĞİL, PLASTİK TÜKETİYORUZ


Ne yiyeceğimizi şaşırdık . Beslenme uzmanları sürekli uyarıyor. Şunu, şunu hiç yemeyin; bunu bunu az tüketin.. Teknoloji gelişip yaygınlaştıkça, uyarılar, yanı sıra sakındırmacı cümleler artış gösteriyor.

                Deniz ürünleri tehlike saçmada tarım ürünlerinden geri kalmaz oldu. Denizler atıklarla kirlendikçe tehlikenin hacmi de büyümekte. Deniz ürünleri denince akla ilk gelen midye ve balık oluyor. Kimi balık türleri tümüyle yok oldu. Bazıları yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

                Su ürünlerinin özellikle de deniz ürünlerinin yeterli beslenmede hayati bir değeri olduğunu bilmeyen yok. Yok ama, tüketmeye gelince, şüpheler birer sümüklü böcek  gibi yapışıp kalıyor zihnimize. Onlarca haber yer almakta her gün medyada. İşte bir haber daha :

                “ Türkiye’de özellikle sahil kentlerinde her köşe başında satılan midye dolmanın zehir saçtığı ortaya çıktı. Greenpeace’nin araştırmasına göre, midye dolmaların 91’inde, tüm balıkların yüzde 44’ünde mikroplastik bulgulara rastlandı. Kuruluşun  raporuna göre, balıkların midesinden çıkan mikroplastiklerin çoğunun ise tek kullanımlık plastiklerden kaynaklandığı belirtildi.

                İŞTE MİKROPLASTİK ORANLARI

                Midye dolma : Yüzde  91

                Kefal : Yüzde 65

                Barbun : Yüzde 63

                Tekir : Yüzde 33

                İstavrit : Yüzde 27

                (Karar, 26.10.2019)

                Balığın dengeli-düzenli beslenmedeki önemini bilmeyen yoktur. B 12, B3, B1, B6  gibi vitaminler balıklarda bol miktarda vardır.

                Yeni doğmuş bebeklerin gelişmesinde çok önemli etkileri var. Kanın pıhtılaşmasını asgaride tutar. Balığın Omega-3 yani doymamış yağ asidi bakımından da önemli bir besin olduğu zaten bilinmektedir. Diyabet, migren, yanık ve deri sağlığına da iyi geldiği keza malumdur.

                Balık çeşidi olarak denizlerimiz eskisi gibi zengin olmasa da fena sayılmaz. Barbun(dip balığı), Çipura, hamsi ( en çok avlanan deniz balığı)  İstavrit, Kefal ( yüze yakın çeşidi vardır), Levrek, Lüfer, Mezgit, Orkinos, Palamut, Uskumru, Kılıçbalığı, Sardalya , Kalkan, Tekir vb…

              Denizlerin kirlilik oranının her geçen gün artması, insanı tedirgin ediyor ister istemez.

                Tatlı su balığının bu bakımdan daha az risk barındırdığını belirtiyor uzmanlar.