Çakarlar serbest, kırmızı ışık serbest, emniyet şeridi serbest, ceza yasak. Yasa gece sabaha karşı millet uyurken vekiller tarafından yasalaştı. TBMM görevini tamamladı. Haydin tatile.
Hem de nasıl yasalaştı biliyor musunuz? Bütün partilerin ittifakı ile. Hani yalancıktan eften püften yasalar için sırf gösteriş olsun diye şova dönük kavga edenler gece sabaha karşı sus pus oldular.
Gelecek haftanın gündeminde ise daha büyük öneriler varmış. Vekillerin trafik sigorta poliçeleri ve kasko ücretlerini de asıllar olarak bizim ödememiz yasa olarak gündeme alınmış. Ordu Havalimanında uçuşlar bir bir iptal ediliyor, kimin umurunda. Sadece Cemal Enginyurt gündeme taşıyor. Ordu hastaneleri can çekiliyor, kimin umurunda. Hastane koridorlarında adım atmak bile mümkün değilken, biz hala hastane yerini tartışıyoruz. Bütün bölgeler hızlı trene kavuştu, biz hala neyi tartışıyoruz. Çambaşı ve Gölköy yolları onuncu seneyi devriyesine girdi, biz hala neyi tartışıyoruz. Turizm turizm diyoruz, hala yaylalarımızın yolları bitirilemedi.
Hani denizden yaylaya, yaylalardan yaylalara teleferik sözleri vardı? Hani hızlı tren sözü vardı? Hani konteyner taşımacılığı sözü vardı? Hani liman sözü vardı? Bunlar neden gündeme alınmıyor? Neden bunlar sadece sözde kaldı? Ama ben hala Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu çakar yasasını veto etmesini bekliyorum. Hani nükleer santralların filtre mecburiyet yasası vardı ya, aynı vetoyu burada da bekliyorum.
Gariban vatandaş şöyle bir çeliğim ile çocuğum ile Trabzon’a, Samsun’a gitse en az 2 ceza ile geri dönebiliyor. Benzin parasından fazla cezaya maruz kalıyor. Her şey burnundan geliyor.
Bunu yazarken kuralları ihlal eden cezasını ödesin. Ama yollarda o kadar tuzak işaretler var ki, ceza yememen mümkün değil. Sadece ceza yazmak için tuzak işaretler var. Ben ödüyorsam vekil neden ödemesin? Bu kadar ayırımcı ve halkı ile vekili arasına mesafe koyan saçma bir uygulama olur mu? Vekile kıyak, halka tuzak öyle mi?