Bugün, 8 Mayıs 2024 Çarşamba

Kadem AKTAŞ


KISITLI ZAMAN!

KISITLI ZAMAN!


 

Zamanın nasıl kullanıldığı, insanın hayat kalitesini belirler. 

Çoğu insan zamanı heba ettiğinin farkında bile olmaz; çünkü hayat zamanı boşa harcatan tuzaklarla doludur. Cep telefonu ve tabletlerle oynadığı oyunlar, sosyal mecralarda geçirdiği fazla zaman; bir konuşmayı zamanında bitirememe, gereksiz telefonlar, sistemsizlik, dikkatini toplayamama, kararsızlık, erteleme huyu; aynı anda çok iş yapmaya çalışma, hayır diyememe gibi onlarca tuzak insanın zamanını çalar.

Âlemleri yoktan var eden Allah (c.c.) bizleri mahlukatın en şereflisi olma imkânına sahip varlıklar olarak yaratmıştır. 

İnsan Allah’a hakkıyla kul olmaya gayret ettiğinde, meleklerden dahi üstün bir mertebeye ulaşır. Bizatihi Kur’ân-ı Azîmüşşân’da, âdemoğlunun Allah’ın yeryüzündeki halifesi olduğu beyan edilmiştir; “Sizi yeryüzünde halifeler yapan O’dur. Kim inkâr ederse, inkârı kendi kötülüğüne olur.” Bizlere tüm bir âlemi emanet eden Mevla, ancak dünya hayatımızı da belli bir zamanla, yani verdiği ömürle sınırlandırmıştır. O sebeple, sorumluluklar ile yüklendiğimiz bu hayatın ebedî olmadığının ve ölümün günü geldiğinde kapımızı çalacağının bilincinde olmamız icap etmektedir. 

Rabbimizin vermiş olduğu ömrün fâni ve zamanımızın kısıtlı olduğunu aklımızdan çıkarmayalım. Vaktimizin kıymetini bilelim ve dünya ile ahiretimize faydası olmayan işler ile zamanımızı harcamayalım. Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur: “İki nimet vardır ki insanların çoğu (onları değerlendirme hususunda) aldanmıştır: sağlık ve boş zaman.” 

Şuur sahibi bir mümin, var oluşunun en büyük sermayesi olan hayatını faydasız işler ile heder etmez. Hatta boş kalmamaya ehemmiyet verir. Bu mevzuda Hak Teâlâ; “Elbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır. Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır. Boş kaldın mı hemen (başka) işe koyul ve yalnız Rabbine yönel.” diye buyurmaktadır.

Zamanın kıymetini bilmemiz lazım. Resûlullah (s.a.v.) bir hadîs-i şerifinde; “Beş şey gelmeden önce beş şeyin değerini iyi bil: ölümden önce hayatın, meşguliyetten önce boş zamanın, yokluktan önce varlığın, ihtiyarlıktan önce gençliğin ve hastalıktan önce sağlığın.” demiştir. Allah’ın bizlere bahşettiği sayılı nefesleri, Onun yoluna ve razı olduğu işlere harcayalım. Dünya ve ahiretimizi mamur edecek işlere kendimizi adayalım.

Rabbim tüm zamanımızı en güzel, en hayırlı ve en verimli şekilde değerlendirmekle bizleri meşgul eylesin.

Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle… Hoşçakalın…