Bugün, 29 Nisan 2024 Pazartesi

Mehmet Ali AYDIN


KENDİNİZİ KONTROL EDİN

KENDİNİZİ KONTROL EDİN


 

Geçen gün Tevbe Suresi’ni okurken birçok ayette geçen münafık ve fasık kelimeleri dikkatimi çekti ve bilgilerimi tazelemek adına meali açıp ayetlerin manalarına baktım. Sonrada münafıklığın alametleri hakkında Allah Resulünün söylediklerine baktım ve karşıma çıkanları sizlerle paylaşmak istedim.

Resulullah buyurdular ki: “Dört özellik vardır; kimde bu özellikler bulunursa o kimse tam münafıktır. Kimde bunlardan biri bulunursa, kişi o özelliğini terk edinceye kadar üzerinde nifaktan bir iz taşır:

Emanet edilene hıyanet etmek.

Konuşunca sürekli yalan söylemek.

Söz verince sözünde durmamak.

Düşmanlık edince haddi aşmak.

NİFAK kelimesi, sözlükte tükenmek, fare deliğine girmek ve ikiyüzlü olmak gibi anlamlara gelir.

İslami terminolojide nifak, ‘bir yandan dine girip inanmış görünmeyi, diğer taraftan da dine uygun yaşamayıp, aldatıcı tavırlarla ondan çıkmayı ifade eden bir terimdir. Aynı kökten türeyen münafık kelimesi ise “ikiyüzlü, dini ve dünyevi görevlerinden kolayca sıyrılma yolları arayan çıkarcı ve fırsatçı kişilik yapısını” ifade eder. Kur’an-ı Kerim, Bakara suresinin ilk üç ayetinde müminlerin özelliklerinden, sonraki iki ayette kâfirlerin özelliklerinden ve hemen ardından gelen on üç ayette de münafıkların özelliklerinden bahsetmektedir. Ayrıca Kuran’da “Münafikun” diye özel bir sure de bulunmaktadır.

Gelelim Tevbe suresinde münafıklarla ilgili ayetlerin meallerine. Ben burada hepsine yer vermeyeceğim. Sadece birkaçına yer vereceğim. Anlayan zaten anlayacaktır. Anlamayana da boşuna anlatmaya gerek yok. 

“(münafıklar) sizi hoşnut etmek için Size Allah’ın üzerine yemin ederler. Eğer mü’min kimseler iseler, kendisini razı etmelerine Allah ve Resulü daha layıktır.” (62)

“Münafık erkekler ve münafık kadınlar birbirlerindendir. Kötülüğü emrederler, iyilikten men ederler ve ellerini sıkı tutarlar (hayır yapmazlar). (Onlar) Allah’ı unuttular, bunun üzerine (O da) onları unuttu (lütfundan mahrum etti). Şüphesiz ki münafıklar, fasıkların ta kendileridir.” (67)

“Allah, münafık erkeklere ve münafık kadınlara ve kafirlere, içinde ebediyen kalacak oldukları Cehennem ateşini va’d etti. O onlara yeter! Allah ise onlara la’net etti. Ve onlar için daimî bir azap vardır.” (68)

“(Ey münafıklar! Siz de) sizden öncekiler gibisiniz; (halbuki onlar) kuvvetçe sizden daha şiddetli, mallar ve çocuklar cihetiyle daha çok idiler. Böylece (onlar dünyadan) kendi nasipleriyle faydalanmak istediler; sizden öncekiler kendi paylarına düşenle nasıl zevk sürmek istedilerse, artık siz de kendi kısmetinizle faydalandınız ve (batıla) dalanlar gibi (siz de o batağa) daldınız. İşte onlar dünya ve ahirette amelleri boşa gidenlerdir. Ve yine onlar gerçekten hüsrana uğrayanlardır.” (69)

“Onlara kendilerinden öncekilerin; Nuh, Ad ve Semud kavminin, İbrahim Kavminin, Medyen halkının ev (Lut kavmi gibi) alt üst olan (şehir)lerin haber(ler)i gelmedi mi? Peygamberleri onlara mu’cizeler getirmişti. Böylece Allah onlara zulmediyor değildi (onlar bu inkarlarıyla) kendilerine zulmediyorlardı”. (70)

“Mü’min erkeler ve mü’min kadınlar ise birbirlerinin dost ve (yardımcı)larıdırlar. İyiliği emreder, kötülükten yasaklarlar, namazı hakkıyla eda ederler, zekâtı verirler, Allah ve Resulüne itaat ederler. İşte onlar Allah’ın kendilerine (ahirette de) merhamet edeceği kişilerdir. Şüphesiz ki Allah, Aziz (kudreti daima üstün gelen)dir., Hâkim (her işi hikmetli olan)dır. (71)

“Allah, Mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi olarak kalıcı oldukları Cennetler ve Adn Cennetlerinde güzel meskenler va’d etti. Allah’ın rıdvanı (razı olması) ise daha büyüktür! İşte büyük kurtuluş budur! (72)

Yukarıdakiler ışığında ve mübarek bir ayda hem kendimiz hem çevremizdeki insanları ve geneli murakabe etme zamanı. Allah korusun ola ki yukarda sayılan alametlerden bizde var mı? Hangileri var, bunları terke etmek için nasıl bir çaba göstermeliyiz üzerinde derin derin düşünmeliyiz. 

Ramazan günahlardan arınma ayı. Bu ayı iyi değerlendirmeli ve daha sonra da Ramazan ayında yaşadığımız hayatı bütün hayatımıza yaymalıyız. 

Bu arada bizi yönetmeye talip olanları da gözden kaçırmamalıyız. Kim ne kadar verdiği söze ve sadık. Kim yüzümüze söylerken başka, arkamızdan başka konuşuyor. Bu konuda örnekleme yapmak mümkün ama bazılarımızın hoşuna gitmeyecektir. Onlarda artık kendileri düşünsün. İftarda başını örtüp sahurda açanlar. Günde birkaç yerde iftar açanlar. Müslümanların oyuna talip olup bu uğurda takla atanlar gözden kaçmamalı. 

Selam ve dua ile hayırlı ramazanlar ve kabul edilen oruçlar duasıyla.