Bugün, 29 Nisan 2024 Pazartesi

Abdulkadir DEMİR


İNSAN OLMAK!

İNSAN OLMAK!


 

Şartlar değişip rant kapışmaya başladıklarında, birbirine kurban olan insanlar para makam ve mevki için birbirini kurban ettiler.

İnsanların sınanmadığı işlerde bol keseden atıp tutmalarının hiç bir anlamı yoktur.

İnsanların servet, şöhret ve şehvet karşısında ne yaptığına bakmadan haklarında kanaat sahibi olmayın. 

Eline , beline , diline sahip olamayanların sözünün bir değeri yoktur.

Ne demişti Ziya paşa:

"Ayinesi işidir kişinin lafa bakılmaz

Şahsın görünür rütbe-i akl-ı eserinde."

 

İnsan olmak 

Elimizde değil ama

İnsan kalmak 

İse elimizdedir.

“Ahseni takvim” 

Ve “Esfeli sefilin” 

Bunu anlatır.

 

İman ayrı,

İnanç ayrı şeylerdir.

İman, Allah’ın

Bizden istediğidir.

“İmanına saygılıyım”

Demiyorlar ama

“İnancına saygılıyım”

Diyorlar çünkü inanç 

Her türlü inanıştır.

 

Müslümanlar Kur’anı 

Anlamak için

Uğraşmıyorlar ama 

Kuranla uğraşıyorlar.

En büyük sorun; 

Aman düşünme!

Sadece, inan yeter!

 

Siyasal zihin 

Dini zihin haline 

Gelmemeli çünkü

Parti din değildir.

Ama parti dine

Hizmet edebilir!

 

DÜNYA NASIL DÜZELİR?

Adam eve yorgun gelir, 

Kapıyı evin çocuğu açar.

Açar açmaz, “haydi baba

Beni parka götür” der.

Babası çok yorgunum! 

Dinlenmek istiyorum 

Dese de laf dinletemez!

 

Babası masanın üzerindeki 

Dünya haritasını görünce

Çocuğu oyalamanın bir yolunu

Bulduğunu düşünüp sevinir.

Haritayı param parça eder,

Bu haritayı düzeltirsen

Seni parka götürürüm der.

 

Çocuk iki dakika içinde 

Haritayı düzenleyip gösterir!

Babası, nasıl yaptığını sorunca;

Çocuk, çok basit oldu der,

Önce haritanın arkasındaki 

İnsanı düzelttim sonra

Dünya da otomatik olarak

Kendiliğinden düzeldi babacığım!

Demek ki Dünyanın düzelmesi

İnsanın düzelmesi ile olacaktır.

 

NEDEN ŞAŞKINA DÖNDÜ MÜSLÜMANLAR?

 

Daha düne kadar Kuran okuyor, 

Hadis öğreniyor, 

islamı öğrenmek için kapı kapı dolaşıyor,

Programlar düzenliyor,

Müslümanların çağrıldığı programlara katılıyor,

Bilgimize bilgi, amelimize amel katmaya çalışıyorduk.

Bunlarla da yetinmiyor,

Bilgilerimizi evimizde çocuklarımızla paylaşıyor,

Onların da Cenneti kazanmaları icin çaba gösteriyorduk.

Akrabaları ziyaret ediyor,

Komşularımızi ihmal etmiyor,

Tüm çaba ve gayretimizle Allahin dinini öğrenmeye, yaşamaya ve duyurmaya çalışıyorduk.

Ama

Ne oldu ise oldu.!

Herşey imtihanin şekli ile değişti.

Dün zorlukla sıkıntı ile imtihan olanlar

Bu defa kolaylık, rehavet ve tembellikle imtihan edildiler.

Hani

Artık islam heryerde konuşuluyor.

İslam sanki ülkeye ve tüm dünyaya hakim oldu!

Sanki Uhut savaşı kazanıldı ve dünya serveti başımıza bela oldu.

İmtihan ın şekli değişti.

Makam

Mevki

Kadin

Para

Yeni imtihan şekli idi.

Artık islam geldi ya.!!!

Makamlara kurulduk.

Sekreterleri hayal etmeye başladık.

Gözlerimiz çekici bayanlara yada yakışıklı erkeklere kayar oldu.

Arabaların modeli yükselmeye,

Evlerin şekli dublekslere.

Çocuklarımıza varıncaya kadar arabalanmaya basladik.

 

Hani islam geldi ya heryere!!!

 

Ne acıydı!?

Afganlı

İraklı

Suriyeli

Türkmenistanlı yığınlarca göçmen müslüman etrafımızda kışın soğuk gecelerinde yıkık dökük evlerde ömür sürerken,

Terkedilmiş evlere uçuk kiralar isterken,

Hiç düşünmedik bunlar ne yer ve içerler?

Bunlar nasıl geçinirler?

Bu mazlumlar nasıl yıkanır, nerde banyo yaparlar?

Nasıl giyinir, nasıl yaşarlar?

 

Evet

Biz sandık ki islam dünyada hakim oldu.

Artık mal mülk yüzünden,

Ortak işletme yüzünden,

Birbirimizi müşrik olarak itham etmekten,

Kuran okumaya

Hadis öğrenmeye

Onlari yaşayıp 

Onları akraba ve komşularımıza duyurmaya zamanımız yoktu!!!

Dünya hırsı ile çocuklarımızın büyüdüğünü,

Ergenlik yaşina geldiğini, onların bize ihtiyaç duydukları en önemli dönemlerini bile unutmuştuk.

Akrabalara ihtiyaç kalmamıştı artık, sudan bahanelerle onlari da cizdik.

Komşular artık çekici gelmiyordu.

Tv, bilgisayar, internet,

Cep telefon, tablet,

Hatta face ve watsap uğrunda saatler geçirecek ve dakikalarca ibadet edilecek yeni Tanrılar olarak gündeme düşmüştü.

Tam bu sarhoşluk halini yaşarken,

Tam da güçlüyüz artık, kimse bizi yenemez derken,

Makam

Mevki

Koltuk

Para

At araba hesapları yaparken

Kariyer gururu ve kibrine bulanmışken,

Tüm hesapları altüst eden bir imtihanla uyandık.

Hayallerimiz

Umutlarımız

Rahatımız hesaplarımız hepsi birbirine karıştı.

Çünkü Bizi bizden iyi bilen

Bizim içler açısı halimizi haber alan

Hesapların üstünde bir Hesap eden vardi.

Allah. . .

Sanki Mevla,

-Kendinize gelin dedi.

-Gittiğiniz yol yol değil.

-Tuttuğunuz el el değil, -Bindiğiniz dal dal değil dedi.

Hani Hesap gününe inanıyordunuz?

Hani Cennet ve Cehennem var diyordunuz?

Hani dünya fani diyordunuz?

Hani sadaka mali artırır diyordunuz?

Evinize misafir almaya,

Sofranıza mazlum davet etmeye korkar hale geldiniz.

Evlerinize kendi çocuklarınızı bile misafir etmeye korktunuz.

İki ekmek fazla almaktan,

 Ekmeği bölüp paylaşmayı zûl sandınız.

Bankalardaki paranızı öz evladınıza ödünç dahi veremez hale geldiniz.

Anne-Babaları kimsesiz evlere terkettiniz.

Tüm bu olanlardan Allahı gafil zannettiniz.

Ama

Kaderleri yazan ve çizen yegane varlık Oydu.

Hadi artik.

Düşünme vakti.

Hesap yapma zamanı.

Nerde hata yaptık? deme vakti.

Yanlış hesaplardan,

"Güçlüyüz" Kibrinden kurtulma,

Tevazu moduna girme vakti.

Yeni yepyeni bir iman,

 Allaha Güçlü bir güven,

Salih amel ve

Kaybettiğimiz değerlere dönme vakti.

 

Gecikmeden

Geç kalmadan

Umudumuzu kaybetmeden

Düşmanı ve zulmünü hatırdan çıkarmadan diriliş zamanı.

 

Allah yeni imtihan dönemini tüm iman edenlere 

Uyanış, 

Çaba ve gayret,

Yeni umutlara ufuk açmaya sebep kılar inşallah.

 

Kuranda geçen peygamber kıssalarına,

Onların ibret dolu hayat yoluna yeniden bir bakış olur insallah.

Terkettiğimiz Vahye yeniden bir bakış insallah..

(Nihal Bengisu Karaca)

 

    Öyle insanlar vardır ki makamla yükselir, işte o basit adamdır. Öyle makamlar vardır ki insanla yükselir işte o yüce kişidir. 

 

      Kıymetli insan:         

      Kıymet, kıymet bilmektir. Kıymet bilenin etrafında kıymetliler toplanır. Üstelik kıymet bilenin kıymeti de bilinir. 

 

Huzur gönlünüzden,

Sağlık bedeninizden,

Umut yüreğinizden, 

Sevdikleriniz gözünüzden,

Sevgi ve huzur ömrünüzden eksik olmasın!