Bugün, 24 Nisan 2024 Çarşamba

Tevrat İŞLEYEN


İÇTEN BAĞLILIK


Hayatın her aşamasında içten bağlılık, sağlam ve güçlü dostluklar kaçınılmazdır. Günümüz dünyasında  kimsenin kimseye güvenmediği bir ortamda, sadakatten söz etmek imanın varlığı noktasında vazgeçilmez bir hakikattir.

 Bir yere doğruluk ve dürüstlükle girmek herkes için çok önemlidir. Lakin o yerden doğruluk ve dürüstlükle çıkmak bir emeğin ve sabrın sonucudur. Bir yere girmek emek verilerek de olsa kolaydır, lakin bütün mesele o yerde eğilmeden, bükülmeden dimdik durabilmektir.

Eğilmeden diyorum çünkü, eğilmeden kalabilmek için de seven, inanan, güvenen, içten bağlanan, sağlam ve güçlü dostlara ihtiyaç vardır. Emeksiz yemek olmayacağı her birimizin malumudur. Bize kalpten bağlanarak sevip saygı duyan, yaptıklarını görerek takdir edip güvenen, iyi ve kötü günde yanımızda olan bir dosta, bir kardeşe, bir eşe sahip olmak bir emeğin ürünüdür.

Görünen o ki, ademoğlunun fıtratında yapmamak, görmemek, vermemek, direnmek, dinlememek, gitmemek, konuşmamak için her zaman mazeretleri vardır. Yaşanan sorunlarda her zaman bir suçlu vardır ama hiçbir zaman o suçlu kendisi değildir. Kanaatince yapmaması, görmemesi, vermemesi, dinlememesi, gitmemesi ve konuşmaması hep muhatap olduğu kişilerin kendilerine karşı sadık olmamaları, kendi değerlerini bilmemeleri, onun için neler yaptığını görmemelerinden dolayıdır.

Atalarımız "Sen iyiliği yap at denize, balık bilmezse Hâlik bilir" demişlerdi ya.  Bir tecrübe ürünü olan bu özlü sözlere itimat edilmemesi, insanı yapılan her iyiliğin karşılığını hemen beklemeye itmiştir. Halbuki arşılığı hemen alınmayan bütün iyi girişimler daha başlamadan sonlanmıştır. Hani "sabrın sonu selamettir" deler ye işte o hesap.

Bağlılık demişken şu gerçeği göz ardı etmemek gerek. Mesela namaz ibadeti günde beş defa dünya meşakkatlerinden kurtularak nefes almak gibidir. Allah'ın huzuruna çıkıp  ‘buyurunuz, ne emrettiniz efendim’ demektir. Rabbimize  olan bağlılığımızı tazelemektir. İki namaz arasında yapılan hataları düşünmektir. Yalnız Allah'a ibadet edileceği ve sadece O'ndan isteneceği bilgisinin tekrarıdır. Hasılı içten  bağlılığın, teslimiyetin, güvenin, sağlam ve güçlü dostluğun ifadesidir.

İçten bağlılığı olmayan, Rabbine güvenmeyen, günde beş defa Hakkın karşısında boyun büküp secdeye kapanmayan herkes bunun farkındadır. Bilen biri daha vardır. O da bize şah damarımızdan yakın olan, her şeyi bilen Yüce Rabbimizdir.

İman ve inanmak güvenmeyi ve teslim olmayı gerekli kılar. Allah'ın doğruları ancak  takva sahipleri içindir. Bu anlamda aslolan; özü sözü bir olmak, içi dışı farklı olmamak, helal ve haramlara dikkat etmek, gözü bakılmaması gereken yerden uzak tutmak,  iftira atmamak, dedi kodu yapmamak ve yalan söylememektir.