Bugün, 27 Nisan 2024 Cumartesi

Abdullah ALTAŞ


HER ŞEYİ BATIDAN BEKLEMEK!

HER ŞEYİ BATIDAN BEKLEMEK!


Hani bizde bir söz vardır. "Her şeyi devletten beklemeyin!"  

Asrın mezalimini , asrın soykırımını, asrın zulmünü yapan İsrail 'i durdurmak görevini İslam ülkeleri, Dünya' dan ve Avrupa 'dan bekliyorlar.... Bu beklentiyi inanarak mı yapıyorlar?  Yoksa, bir sınama yapalım! Sonucu bakalım ne oluyor? denemesi mi? 

Yoksa vakit kazanma psikolojisi mi? 

Avrupa ülkeleriyle geçmişte çok konuşanlar oldu.. 

Çok güzel konuştuğunu ifade edenler oldu, ama bir netice alamamışlardı! Dur!  Bir de biz konuşalım denemesi... Konuşun! Konuşmadan dolayı bir zarar olmaz, konuşmaktan dolayı diller aşınmaz!..  Peki! Çok ve güzel konuştunuz!  Bunun faydasını göremediniz, merak ediyorum, acaba ne yapacaksınız? 

Siz beklemeye devam edin! Seviyoruz beklemeyi! 

Durakta otobüs beklemek, bilet kuyruğunda beklemek, ekmek sırasında beklemek, şu an aklımıza gelmeyen yerlerde sırada kuyrukta beklemek!... 

Beklemek, hoşumuza gidiyor! Hele o bekleme kuyruklarında vakit geçirirken birisiyle tanışmak, sosyalleşmek!  Ne güzel değil mi?

Belki de bu, sahip olduğumuz genetiğimize işlemiş bu alışkanlıktan ayrılamıyoruz!

Bazı şeylerde beklemek doğaldır, ama ambulansa yetiştirilecek, hayatı kurtarılacak bir hasta için beklemek olur mu? Şu an 5 aydır yanıbaşımızda "imdat çığlıkları"  atan Filistin için beklemek olurmuydu hiç?  Atalarımız dururken söylememiş "Elden gelen 'öğün' olmaz, o da vaktinde bulunmaz!"

Şu İslam ülkeleri sırtını bir yere dayamadan kendi işlerini çözemeyecek mi?  İlla da İslam ülkeleri, sırtını bir yere dayamadan bir iş yapmayacaklar mı?

İslam ülkeleri bu acıyı durdurmak için, diplomatik çözümler arıyor. Oradan oraya gidiyor, oradanda oraya gidiyor! Olmadı bi daha gidiyor! Şurada bir iki devlet kalmış bi de oraya gidelim diyor!  Olmadı aynı yerlere bi daha gidiyor!  

Peki Gazze ve orada zulme uğrayan insanlar, siz diplomatik çözüm arayana kadar olduğu yerde bekliyorlar mı? 

Efendim neymiş İsrail başbakanı şu mahkemede bu mahkemede yargılanıyormuş, gidiciymiş! Gider mi gitmez mi bilinmez! Otuzbinin üzerinde can kaybı yüzbinin üzerinde yaralı, yüzbinlerce kişi evsiz binlerce kadın ve çocuk sahipsiz!  İki milyon Filistinli hayat boyu yaşayacakları travma!  Tüm bunların karşılığı bir "cani" nin gidecek! olması mı? 

O da giderse tabii!... 

Bundan üç dört ay önce konuşanların konuşmaları daha ümit vericiydi, daha heyecanlı idi!.. Şu sıralarda aynı konuşma heyecanını göremiyoruz!... 

Sanki İslam ülkelerinde şöyle bir düşünce varmış gibi geliyor bana :"Hele İsrail bize bir saldırsın da görelim, bak o zaman gününü gösteririz o'na!" 

Çok merak ediyorum acaba ne göstereceksin? İsrail 'e" Bir de şöyle bir felsefe var. "İsrail zulmünü gündemde tutmak!"  Bunun faydası mı var, zararı mı var?  Bu durumu nasıl anlayalım? 

En iyisi, siz İsrail'in eline bir darbe vurun! İsrail' in eli felç olsun, artık zulüm yapamaz olsun, böylelikle "zulüm gündemden düşsün!"... 

Hani Gazze'ye gıda yardımı gidiyordu? Öyleyse insanlar neden açlıktan ölüyor? Merak ediyorum çözümünüz nedir? A, B, C planlarınız nedir? 

Hani, Kudüs ve Mescid-i Aksa kırmızı çizgimiz di? 

Vallahi, bu yazıyı bir sonuca bağlayamıyorum!