9 Ekim’de başlayan Barış Pınarı Harekatı , planlandığı şekilde devam ediyor. Terör hedefleri birer, birer imha ediliyor. Yazıyı kaleme aldığımız saatlerde ( Çarşamba saat , 100.00) 637 terörist etkisiz hale getirilirken, toplam olarak 1000 ( bin) km karelik saha tümüyle temizlendi.
Yüzde yüz haklı olduğumuz bir hakikat. Buna rağmen, dünyada bize destek veren ülke sayısı ki elin parmağı kadar bile değil. ABD, Rusya ve daha bir çok ülkenin Suriye’de asker bulundurmasını değil de , Türkiye’nin meşru müdafaa hakkını kullanmasını işgal olarak nitelendiren devletlerin ne kadar tarafgir olduğu aşikar.
Diğer yandan Arap Ligi ülkelerinden sadece Katar ve Somali’in Türkiye’ye destek vermeleri , kalanlarının ise ABD ve Rus yanlısı olmaları bir yaman çelişki. Türki ülkelerden sadece Azerbaycan’ın yanımızda olması da bir tuhaf durum.
İsrail ise, öfkesinden çıldıracak gibi. Neden ? Çünkü, kafasının arkasında Büyük İsrail Devleti hayali var. “Nil’den Fırat’a kadar uzanan Büyük İsrail.” Kalıplaşmış adı ile, “ Arz-ı mev’ud” ( söz verilmiş topraklar) ..İsrail , işte bu habis emeline ulaşma hayali ile yıllardan beri terör üretiminde başı çekiyor, fakat nafile. Türkiye, set çekti. Çıldırması bu yüzden..Nitekim, ABD’li senatör Lindsay Graham bunu şöyle itiraf etti:
“Harekat,İsrail’in kâbusu olacak.”
İbrahim Karagül, bu meyanda şöyle yazdı evvelki günkü Yenişafak’ta:
“ Selçuklu, Osmanlı aklını unuttular. Türkiye’yi sadece Cumhuriyet dönemi, bu ülkeyi sadece Anadolu zannettiler.”
Türkiye’nin bu harekat ile ele etmek istediği amaç apaçık. Bizzat Cumhurbaşkanı ve Başkomutan sayın Recep Tayyip Erdoğan şöyle dedi:
“ Başladığımız işi bitireceğiz. Attığımız adımın tek bir sebebi var. Suriye’nin kuzeyini PYD, YPG ve DEAŞ terör örgütlerinden temizlemek ve orayı gerçek sahiplerine teslim etmektir. İşte onun için biz bu attığımız adımdan vaz geçmeyeceğiz. Siz ne derseniz deyin.”
Türkiye’nin kararlılığı, ABD ve Rusya’nın nüfuz mücadelesini de hareketlendirdi. Nitekim, Trump, yardımcısı Pence ve Dış İşleri Bakanı Pompeo’yu görüşmelerde bulunmak üzere Ankara’ya gönderdi. Rusya Lideri Putin ise,Cumhurbaşkanımızı Mokova’ya davet etti. Bunlar sıradan, rutin hamleler olmasa gerek.
Trump’ın birbiri ile çelişen sözleri ise bir kara mizah. Demek ke, üzerinde büyük baskı var.
Diplomasi ile harekat arasındaki uyum, Türkiyemiz adına çok mühim bir başarı elbette. Güçlünün haklı değil, haklının güçlü olduğunu bütün dünyaya gösteriyor Türkiye.
Sefer bizden, zafer Allah’tan..
