İslam dünyasının en kadim coğrafyalarından olan Filistin'de 7 Ekim'de HAMAS'ın (İslami Direniş Örgütü) fırlattığı füzeler, İsrail7de büyük bri endişe ve paniğe neden oldu. Yüzlerce ölü, binlerce yaralı ve kimi yerleşim yerlerinde büyük hasar...
İsrail'in bu saldırıya verdiği karşılık, çok sert oldu ve bir çok masum Filistinli şehit oldu.
Keşke bu kadarla sonlansaydı.
Geçen bir kaç günden beri karşılıklı olarak devam eden savaş (evet bunun bir savaş olduğu ortada) her iki tarafın ağır zayiatlar vermesi ile kalsa idi, keşke.
İsrail, uzun sürecek bir savaştan söz ediyor. Nitekim, İsrail Başbakanı Netanyahu ile muhalefet lideri Gantz "Olağanüstü Hal Hükümeti Kurma" konusunda anlaştı.
Ne olacağı belli olmayan bir cehenemi andıran savaş sürecine girildiğini görmek, hiç zor değil.
On iki bin mil öteden savaşın sürdüğü bölgeye en son yani en modern savaş gemisini gönderen, ABD belli ki, Gazze'yi tümden yok etmeye yeminli olan İsrail'e olabildiğince destek vermekte kararlı görünüyor.
HAMAS, ne yapmak istiyor? Acaba İran'ın bunda bir etkisi var mıdır? Buna dair, henüz bir emare gözükmüyor.
Nitekim, İsrail, bu saldırıya gereken karşılığı verip geri duracak gibi hiç değil. Aksine, HAMAS saldırısını büyük bir fırsat görerek tarihten beri hayalini kurduğu 'arz-ı mevud'u kendi egemenlik sahasına almak için ayağına gelmiş olduğunun hesabıyla hareket etmektedir.
Şu ana kadar her iki tarafın büyük kayıplar verdiği bir gerçek. Bundan sonra ne gibi gelişmeler olabilir? Uzmanlar, HAMAS'ın ilk ada, bir kaç yüz İsrail vatandaşını öldürmesinin aslında bir başarı hikayesinden ziyade, Gazze halkı açısından, büyük bir felaket olarak görülmesi, HAMAS saldırısının sorgulanmasını gerekli ve haklı kılmaktadır.
Milyonlarca mazlum, yarınından emin olmadığı gibi topyekun jenoside ( Toplu katliam) uğramaktan büyük endişe ve korku duymaktalar.
Mazlum Müslümanlar (her yaştan) İsrail saldırılarının bu kez zamanlı değil, ucu açık toptan silip süpürme savaşının günahsız hedefleri olacak.
(devam edecek)
