Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Hüsnü YÜCEL


ERDOĞAN DÜŞMANLIĞI


Cenazeye gidiyorsun, Erdoğan düşmanlığı, düğüne gidiyorsun Erdoğan düşmanlığı, berbere gidiyorsun Erdoğan düşmanlığı, dolmuşa biniyorsun Erdoğan düşmanlığı, sokakta Erdoğan düşmanlığı, kahvede olmazsa olmaz zaten var olan Erdoğan düşmanlığı. Yalan ve uydurma haberlerle oluşturulan algı operasyonları ile Erdoğan’a karşı çok büyük bir itibarsızlaştırma ve yıpratma kampanyası yürütülmekte.

Bu kampanyada küresel sermayenin destek verdiği ve bizzat sahibi olduğu medya, ABD ve AB ülkeleri ve bunların içimizdeki emir eri uzantıları baş rol oynamakta.

Erdoğan’ı yok etmek için işbirliği ve elbirliği yapanlar önce gezi olayları ile başladılar.

Ardından 17-25 Aralık yargı darbesi ve 15 Temmuz darbesi ile emellerine ulaşmaya kalkıştılar.

İP’yi kurdurarak AKParti oylarını bölmeye çalıştılar.

Bütün çabalarına rağmen hedeflerine ulaşamadılar.

Şimdi son oyunlarını devreye soktular.

AKParti içinde hep en ön planda tutulan ve Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakan, Milletvekili ve patide üst yönetici görevlerine getirilen kimselere kurdurulacak yeni bir parti ile AKParti oylarını bölerek Erdoğan’ı indirme planını denemeye aldılar.

Burada hedef yeni parti ile iktidar olmak değil. 

AKParti’den mümkün olduğunca oy koparmak suretiyle Erdoğan’ı ortadan kaldırmak.

Aynen Abdülhamid’i tahttan indirmek isteyenlerin yaptıkları gibi hareket ediyorlar.

Yalan ve uydurma haberlerle Abdülhamid’i önce yıpratmışlar, sonra da dış güç odaklarının destekleri ile hedeflerine ulaşmışlardı.

Bugün de aynı yolu deniyorlar.

Erdoğan’ı neden istemiyorlar?

Erdoğan geldiği günden itibaren ülkemizi sömüren küresel sermayenin ekonomimiz üzerindeki hakimiyetine son vermek için büyük bir mücadele başlattı. 

İlk önce paramızdan altı sıfır attı.

İMF’e olan borcu kapattı ve bir daha İMF’den borç almadı.

Yerli savunma sanayini geliştirerek her türlü silahın yerli üretimini başlattı.

Avrupa Asya kıtasını deniniz üstünden olduğu gibi altından da birbirine bağladı.

Ülkenin her tarafını birbirine bağlayan otobanlar, tüneller yaptırdı.

Ülkenin her tarafına havaalanları, üniversiteler yaptırdı.

ABD ve AB ülkelerinin emir komuta ile ve mandacı zihniyetle ülkemizi yönetmesine dur dedi.

Türkiyenin tekrar geçmişte olduğu gibi güçlü bir devlet olmasını sağlayacak çalışmalar başlattı.

En başta dindar insanların dini yaşantıları üzerinde uygulanan her türlü baskı ve dayatmaya son verdi.

Dindar insanların da bu ülkenin asil evlatları olduğunu hatırlattı.

Bilmek ve görmek isteyenler gerçekleştirilen hizmetlerin farkında zaten.

Ben burada bazılarını saymaya çalıştım.

Bilmek ve görmek istemeyenler için yapacak bir şey yok.

Çünkü onların gözleri ve kulakları mühürlenmiş, gerçekleri görmez ve duymazlar.

Şimdi asıl mesele Abdülhamid, Menderes, Özal, Muhsin Yazıcıoğlu, Adnan Kahveci, Recep Yazıcıoğlu, Gaffar Okkan, Eşref Bitlis gibi Erdoğan’ı yok etmelerini uzaktan mı seyredeceğiz, yoksa ne pahasına olursa olsun, bu dış ve içimizdeki uzantılarının oyunlarını kursaklarında mı bırakacağız.

Şimdi bölünüp parçalanma değil hep birlikte ülkemizin ve milletimizin geleceği için Erdoğan etrafında bir olmak ve tek yumruk olmak zamanıdır.

Tekrardan mandacı zihniyetin emir ve komutası altında yaşamaya dönmek istemiyorsak buna mecburuz.

Allah her zaman milletimizin ve devletimizin dirliği ve birliği için çalışanların yar ve yardımcısı olsun.