Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Muzaffer GÜNAY


DÜRÜST YÖNETİCİ OLMAK BEDEL ÖDEMEYİ ZORUNLU KILAR


Yönetici derken ara yöneticileri değil  de tepe yöneticileri kastediyorum. Dürüst biri üst yönetici olması halinde  peşinen bir çok riski göze almalıdır. Tabii dürüstlüğünden taviz vermemekte kararlı olduğu takdirde.

İl müdürü olarak 6 yıl kadar görev yaptığım için tecrübemle biliyorum ki bedel ödenmeden dürüst  kalmak hiç de kolay değildir. Muhtelif tehditlerden tutunuz da, en ağır iftiralar dahil olmak üzere sayısız oyunlar kurulur üzerinize. Hiç yapmadığınız ve yapmamakta azimli olduğunuz  şeyler bile fatura olarak karşınıza çıkarılabilir. Amiyane tabirle, hiç beklemediğiniz  tezgahların kurbanı olabilirsiniz ki, benim maruz kaldığım çirkin ve elbette asılsız tuzakların sayısını unuttum diyebilirim. Mesela Ordu hakkında yazdığım bir kitap içindeki üç, beş fotoğrafı izinsiz olarak kullandığımdan tutunuz, kaçak definecilik yaptığıma kadar… 

Hiç unutmamam, bir firmanın kanunsuz talebine  imza atmadığım için başlatılan karalama kampanyası , görev yerimin değiştirilmesi ile sonuçlansa iyi, mahkemeyi kazanıp da eski yerimde göreve başladıktan sadece iki gün sonra tekrar görevden alınmam gündeme gelince, tepki olarak emekliye ayrılmaktan başka bir şey yapamadım. Çünkü, dürüstlüğümden ödün vermeye asla niyetli değildim ve zerre kadar ödün vermedim çok şükür. Zaman sonra maiyetimde  çalışanlardan birinin de bu tezgahın aktörlerinden biri olduğunu öğrendiğimde, doğrusu hayli hayal kırıklığı yaşamıştım.Ve daha öncesinde bir dostumun yaptığı uyarıları dikkate almamanın ceremesini böylece çekmiş oldum.

Daha pek çok hatırama var bu minvalde. Gelen abuk isteklerini geri çevirdiğim etkili siyasilerin kumpasları karşısında istifimi / kararlılığımı bozmadım. Makamdan  alınmayı  kerhen de olsa göze aldım. Biliyorum ki , makamlar gelip geçici ,fakat dürüstlük kalıcıdır.

Büyük paraların devri daim ettiği makamlarında başında oturanların doğruluk  çizgisinde kararlılıkla yürümelerinin ne kadar zor olduğunu empati yoluyla hepimizin anlaması pekala mümkündür. Asla rahat bırakmazlar. Ya eğilip bükülürsünüz, ya da ateş tutarcasına dik durursunuz. Üçüncü bir seçenek söz konusu değildir hiçbir zaman.

Bilhassa rant kesimi yöneticileri hiç rahat bırakmazlar. İstediklerini alıncaya kadar şeytani oyunları hem de birbiri ardına oynamaktan geri kalmazlar. Hiç tahmin edilmeyen adamların bu gibi senaryolarda rol aldıklarını hayret ve şaşkınlıkla görmek istisnai değildir. Rantçılık din, iman demez, avucuna aldığını  bir daha bırakmaz. Tarih boyunca böyle gelmiş, böyle gidiyor.

Bütün bunlara rağmen, rant kesimlerinin gizli-açık oyunlarına, şeytanın bile aklına gelmeyen tuzaklarına karşı dürüst gelip dürüst gidenler de hep var oldu ve hep var olmaya devam edecek. Yeter ki, kararlılıkla görev yapılmış olsun.

Rant ne kadar büyük olursa, yöneticinin işi o kadar zor olur. Direnmek yürek işidir,her kişinin değil , er kişinin kârıdır. 

Doğru/dürüst olmak elbette  bir erdemdir. O yüzden bedeli ağır olur.