Mahalli idareler seçimi sona erdi ve gerçekten enteresan sonuçlar doğurdu. Belki de seçilenlerin pek çoğu seçildiğine inanamadı. Çok büyük sürprizler oldu. Sağ partiler ayrı ayrı seçime girince aradan CHP'nin adayı çok az bir farkla seçimi kazandı.
Kimi yerde kafa kafaya giden seçimler, kimi yerde açık ara ile sonuçlandı. Seçmenlerin önemli bir kısmı mevcut iktidarın kulağını çekmek için ya sandığa gitmedi ya da gidip muhalefete oy verdi.
Bu sonuçların herkese göre farklı nedenleri olabilir. İleride ki günlerde belki biz de bir kaç kelam ederiz ama bu gün farklı bir konuya değinmek istiyorum.
Özellikle Ak Partinin aday belirleme sürecindeki bir takım yanlışları seçimlerin kaybedilmesinde önemli rol oynadığı kanaatindeyim. Kimi yerde teşkilata rağmen aday belirlendi, kimi yerde teşkilat yanlış adamın arkasında saf tuttu.
Kimi yerde de daha önce Ak Partiden çeşitli yerlere seçilmiş olanlar yeni seçimde aday gösterilmeyince rakip takımın forması ile sahaya çıktı ve rakip forma ile maçı kazandı.
Bu yazımda böyle ilginç bir olayı sizlerle paylaşayım istedim. X ilçesinin (ismi bende mevcut) Ak Partili Belediye Başkanı tekrar aday gösterilmeyince CHP'ye başvuruyor onların listesinden aday oluyor. Kardeşi de Ak Parti'den belediye başkan adayı oluyor. İki kardeş seçimlerde karşı karşıya geliyor.
Sözüm ona memleket ve millet davası güden ve Ak Parti misyonunu benimseyip yıllarca bu partinin ilçe teşkilatında önemli görevler alan bu dava adamı, kendi davasının adamı imiş ki karşı tarafa geçerek seçimi kazanmış ve daha önceki partisine seçimi kaybettirmiş.
Demek ki kurulduğundan beri Ak Parti mensubu olan bu kendi davasının adamı olan zat orada aradığını bulamamış ki karşı cepheye geçmiş. Davasını satıp kendi davasının peşine gidiyor.
Sayın Cumhurbaşkanım, özellikle çok yakın çevrenizde bulunan ve kendi davasının adamı olan yol arkadaşlarınızı bir gözden geçirin. Onlar belki de kişisel hırs ve enaniyetleri yüzünden sizi yanlış yönlendiriyor olabilirler. Çok yakınınızda bulunan yol arkadaşlarınızı yeniden gözden geçirin.
Eğer topyekûn bir arınma yapmaz ve aynı adamlarla yola devam ederseniz bilin ki çok daha vahim sonuçlarla karşılaşmanız olası.
Taşra teşkilatlarınıza bir bakın, Tepeden bakan ve insanlarla iletişimi sıfır olan adamları teşkilatlarınızdan ayıklayın. Telefonlara bakmayan, bir istek ve arzusunu dile getiren vatandaşı fırçalayan milletvekili, il başkanı, ilçe başkanı ve benzerlerini hizaya getirmezseniz üzülerek söyleyeyim millet sizi topyekun hizaya getirir.
Biz testi henüz tam kırılmadan hatırlatalım gerisi sizlerin bileceği bir iş. Çok yakından tanıdığım bazı mensuplarınız ne yazık ki bizim bir işimiz düşmez sadece hal hatır sormak için ararız ama telefonlarımıza bakmazlar.
