Bugün, 19 Mayıs 2024 Pazar

Mehmet Ali AYDIN


ADALET ÖLDÜ

ADALET ÖLDÜ


 

Çok eski yıllarda İngiltere’de bir gelenek varmış. Sıradan bir vatandaş öldüğünde kilisenin çanı bir kez çalınıp herkese duyurulurmuş.

Bir asil öldüğünde iki kez, Kralın bir yakını öldüğünde üç kez, Kral öldüğü takdirde ise dört kez çalınırmış.

Günün birinde, herkesin hak aramak için sığındığı mahkeme, bir vatandaşı haksız yere mahkûm etmiş… O gün çan önce bir kez çalmış, ahali herhalde birisi öldü demiş. Sonra çan ikinci kez çalmış bu defa ahali galiba bir asil öldü demişler. Üçüncü kez çan çalınca kralın bir yakını öldü demişler ve her çan çalınca da üzülmüşler.

Derken çan dördüncü kez çalınca herkeste bir üzüntü telaş galiba kralımız öldü demişler. Fakat çan sesi susmuyor devam ediyormuş…

Ve kilisenin çanı tam beşinci kez çalmış.

Ahali merak içinde kalıp papaza koşmuş:

“Ey papaz efendi, kraldan daha önemli biri mi var ki o ölünce çan beş kez çalınsın…”

Papaz yanıt vermiş. “Kraldan daha önemli bir şey var; adalet öldü…”

Galiba bu hikâye ne yazık ki gerçek oldu. Adalet öldü. Adalet herkese eşit davranmak değildir. Adalet haklıya hakkını teslim etmek, haksıza da yaptığının karşılığında cezasını vermektir. Bunun böyle olduğunu iddia etmek ne yazık ki gerçeği inkâr etmekle aynı anlama gelmektedir. 

‘002 yılında yapılan genel seçimlerde iktidara gelen Ak Parti’nin açılımı Adalet ve Kalkınma Partisidir. İktidarının ilk beş-altı yılında bu ilkesini az-çok uygulayan bu parti ne yazık ki iktidara alışınca ve Türkiye’de ki sistemi kavrayınca adaletin topuzunu kaçırmış ve uygulamalarında adil olmaktan gittikçe uzaklaşmıştır. İktidarının ilk on yılında milletin partisi olma özelliğini sahaya yansıtan ve milletin derdine çare olabilecek tedbirleri almaya ve uygulamaya çalışan bu parti ne yazık ki özellikle 15 Temmuz ihanetinden sonra “devletin partisi” olma hüviyetine bürünmüştür.

Devletin partisi olan CHP tek parti rejimi döneminde kendi partililerini seçkinler, halkı ise maraba gözüyle görmenin cezasını çekmiş, gerçekten yapılan ilk çok partili demokratik seçimlerde Demokrat Parti karşısında hezimete uğrayarak iktidarı kaybettiği gibi o tarihten sonra bir daha milletin oyu ile iktidara gelememiştir. İsminde halk olmasına rağmen hiçbir zaman halkın partisi olamamıştır. 

Şimdi aynı akıbet Ak Partiyi mi bekliyor acaba. Son yapılan mahalli idareler seçiminde Oyu artmamasına rağmen CHP birinci parti olmuş. 12 milyona yakın seçmenin sandığa gitmemesi sonucunda Ak Parti ikinci parti konumuna düşmüştür. Sandığa gitmeyenlerin büyük çoğunluğunun eli CHP ye oy vermeye gitmemiş ama iktidarın şimdiye kadar uyguladığı politikalardan memnun olmayan geniş halk kitleleri de Ak Partiye olan desteğini çekmiştir.

22 yıldır kayıtsız şartsız Ak Partiyi destekleyen ve her seçimde onun birinci parti yapan seçmenin sandığa gitmeme sebebi nedir iyi araştırılmalı ve ona göre gerekenler yapılmalıdır. Aksi takdirde bir sonraki seçimde durum böyle devam ederse bu seçimde sadece bir şamarla geçiştirilen seçmenin ikazı gelecek seçimlerde dayak yemeye dönüşür.

Seçimlerin kaybedilmesinde pek çok sebep gösterilebilir. Olaya herkes kendi gözlüğüyle bakacağından nedenlerde farklı olabilir. Fakat bence en önemli neden adil bir yönetim anlayışının terk edilmesi ve statükonun emrine girilmesidir. Ak Parti düzene başkaldıran bir parti olma özelliğini kaybederek tıpkı CHP gibi sistemin partisi haline gelmiş ve parti mensupları sistemin nimetlerinden faydalanma yolunu seçerek halkı unutmuştur. Bu gidişat da onların sonunu hazırlayacak gibi gözükmektedir.

Bir zamanların mücahitleri, müteahhit olmuş, kamunun nimetlerinin peşine düşmüş. İhaleler peşkeş çekilmeye başlanmış, birileri milletin sırtından köşeyi dönme peşine düşmüştür. Zengin çalınca cezasız kalmış gariban çalınca da hapsi boylamıştır. Yapılan taksim kurdun bile midesini bulandırır olmuştur. 

Adaletin topuzu kaymış, mahkemeler birbirine düşmüş üstünlük kavgasına girişmişlerdir. Vatandaşın adalet mekanizmasına güveni kalmamıştır. Adaletin olmadığı yerde diğer şeylerde ölür. 

Bizde çan çalmayacağına göre artık salaları beklemek lazımdır. Ölüm ilanı verilirken bile kişinin statüsü ön plana çıkıyor gariban ölünce falanca öldü, tanınmış biri ölünce de saladan sonra bütün sülalesi sayılıyor. 

Artık birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü salalar okunmuş beşinci ve altıncı salalarda okunmaktadır. Adalet bu memlekette yıllardır sıkıntılı idi şimdi çok daha sıkıntılı ve can çekişir haldedir. Böyle devam ederse ölümünü bekleyelim. O ölünce de her şey ölür haberiniz olsun.